31 Ekim 2010 Pazar

GWEN LOOS - vogue TR kasım

KIŞ TREND - MONT

Kış kendini göstermeye başladı. Soğuyan havalardan korunmak için montlarımıza sarılma vakti, kış trendleri vitrinlerde ve podyumlarda boy gösterdi öne çıkan pelerin bu kış çok revaçta sıcak görünüp hem de cool olmak için pelerin şart uzun palto detayları özellikle oversize olacak erkeksi bir şıklık beline takacağınız bir kemerle tarzınızı belli edebilirsiniz. çok üşüyenler denim diyorsanız o zaman içi kürklü deri montlar tam sizlik kısa boylarıyla hard bir havaya bürünebilirsiniz.


Kışın en vazgeçilmez detayı kıyafetiniz üzerine ne giyindiğinizdir. Bu konudan ödün vermeyin artık vitrinler sizi ele geçirsin PELERİN modası artık bizi terk etmeyecek gibi görünüyor, ünlü tasarımcılar farklı yorumlarıyla pelerinlere bakış acınız değişecek .



MİLİTARY detaylar her sezon hakimiyetini korumaya devam ediyor. bu trend çok sevdik provokatör duruşlar kendine güvenen elegan kadın çizgisine yakışıyor. kamuflaj desenleriyle hareketlendirebileceğiniz kombinlerinize broş takviyesini ihmal etmeyin



DERİ asi tavırlarımıza en yakışıyor. Bir deri muhakkak gardırobunuzda olmalı zamansız parça deri sen çok yaşa!





OVERSİZE   3 beden büyük giyinirim rahat ederim diyorsanız o zaman oversize kesimler tercihiniz olmalı lanvin  bu parçası size ilham versin

Kadının erkek gücüne hakim olma arzusu pantolon giyinmesiyle başladı, takım elbiseyle devam eden bu yolculuk her sezon etkisini gösterip modacılara ilham vermeye devam ediyor. bottega vaneta tasarım bu uzun palto sizi MASKÜLEN duruşunuzla seksi gösterecek.




kısa deri montların havası bizi asi gösteriyor. Bu asi bakışlar ve tavırlar gücün semboli bu kış 1000 yılın soğuğu olacağını duymayanınız kalmamıştır. Bu kış korunmak ve sizi ısıtacak. İçi muflonlu bu montlar gardırobuna yerleşsin.



29 Ekim 2010 Cuma

SENİN HAYATIN | ERDENİZ KURT |

İstanbul Design Week İDW bağımsız tasarımcılar platformunda ilgi çekici tasarımlarıyla akıllarda kalan Erdeniz Kurt'la tasarımları hakkında konuştuk. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar mezunu tasarımcı tasarımcı kimliğini, tasarıma bakış açısını ve çalışmalarını anlattı. Çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Hayatı tasarım yapmak olan bu adamı ve tasarımlarını, sizde seveceksiniz.



Seni biraz tanıyalım. Kendini nasıl tanımlarsın?
Mesleğim iç mimarlık. Profesyonel olarak bir firmaya bağlı çalışıyorum. Bununla birlikte isteğe bağlı bağımsız işler de yapıyor, geri kalan zamanlarımda atölyemde kendi tasarımlarımla uğraşıyorum.

Seni mobilya tasarımı yapmaya iten neydi?
Herkes asıl mesleğimden dolayı ne alaka diyebilir ama ben bir evin içini veya ofisi tasarlarken onun içindeki masanın nasıl bir masa olması gerektiğini, ölçülerinin nasıl olacağını düşünüyor ve  bir anda tüm mekanı tasarlıyormuşum gibi hissediyorum. Bu düşünce aklıma geldikçe 'Neden ben tasarla mıyımla?' birden mobilya tasarımına başladım. Okul döneminde perspektifle tanışmam, 3 boyutlu dünyanın kafamda oluşturduğu şekiller benim mobilya tasarımları yapmamı kolaylaştırdı. Aslında çocukluğumdan beri içimde olan bu duyguyu perspektifle keşfettim. Bol bol kara kalem eskiz çiziyor, çizdiğim taslakları boyutlandırıyor ve atölyemde prototip veya maket şeklinde üretimini gerçekleştiriyorum.

Gelelim ödülüne. 1. olduğun yarışma hangisiydi ve orada ödül aldığın tasarımından bahseder misin?
Design For Export 2010 Ulusal Mobilya Yarışması CLONE (klon) tasarımla "İhracatcı Birlikleri Büyük Ödülü"nü aldım. Bu ödül benim için çok önemli. Jürideki birçok tasarımcının fikrimi beğenip beni birinci seçmesi onur verici. Aldığım ödül beni beni ateşledi. Tasarımım "Clone" katlanabilir tabure, dört veya altı kişinin oturabileceği uzunlukta materyali ahşap olan tasarımım çoğalmaktan yola çıkarak tasarladım.




Bu ödül dışında derecelerin var mı?
Evet, 2008 YAP Fuarında amacına göre en uygun düzenlenmiş stand kategorisinde tasarladığım stand birinci oldu.

Tasarımların ilgi çekici. Özellikle "Fes Avize" tasarımın izleyenlerin fazlaca ilgisini çekti?
Evet. Hatta çoğu takipçi bu tasarımımla fotoğraf çekilmek için sıraya girdi :)



Fes Avize oluşum evresi nasıl oldu? Bu orjinal fikir nasıl aklına geldi?
Bizden, kültürümüzden, esprili bir şeyler olsun istedim. Türkiye'nin tarihine mal olmuş figürlerini kullanma taraftarıyım. Kültürümüz oldukça zengin. Tasarımım izleyicilerden de çok sıcak tepkiler aldı. Bu da beni ne kadar doğru yolda olduğuma bir kez daha inandırdı.
 Fes Avizede kullandığım materyallere özen gösterdim. Kapalı Çarşıdan kumaşını araştırıp buldum. Şimdi geliştirme aşamasındayım ayaklı abajur üretmeye başladım.

Tasarımlarını çalarlar diye endişelenmiyor musun?
Her tasarımcı her fikir sahibi insan bu durumdan endişe ediyordur. Elimden geldiğince önlemler almaya çalışıyorum, patent vs gibi çünkü emek veriyorsunuz ve birisi hiç kafa yormadan bunun sahibi  olmaya kalkabiliyor.

İstanbul Design Week bağımsız tasarımcılar platformundaydın. Bu organizasyona katılman nasıl oldu?
Arkadaşlarımın ısrarıyla :) Çalışmalarımın beğenileceğini söylediler ve ısrarlarına dayanamayıp çalışmalarımı gönderdim. Şimdi hepsine minnettarım, sonuçtan çok memnunum iyi ki katılmışım diyorum. Bundan sonra tasarımlarımın birçok insana ulaşmasını ve izleyenlerin fikirlerini almayı istiyorum

Fes avize, Clone dışında birde Dogo sandalye tasarımın vardı. Onun hikayesi nasıl?
Arjantin Dogo köpeklerini çok beğeniyorum, hatta kendime almayı düşünüyorum. Tamamen köpeğe karşı hayranlığımdan ortaya çıktı bu tasarım. Tamamı ahşap, çok rahat, ergonomisinden ötürü oturduğunuzda canınızı yakmıyor.Bu tasarımım da ilgi çekti. Başka hayvan figürleri de kafamda var. İlerde yeni fikirler görebilirsiniz.



İDW sana bir çok olanak sağlamıştır muhakkak. Aldığın tepkiler nasıl?
Birçok dergi ve basının ilgisi oldu. TRT ile röportaj yaptım. Birçok dergi İDW kapsamında çalışmalarımın fotoğraflarını çektiler, mini söyleşiler yaptım. Önümüzdeki ay dekorasyon dergilerinde çıkacak bunlar.

Buradan sonrası için planların neler?
İç mimari çalışmalarım devam ederken bir yandan da hazırlandığım bir yarışma var. Bunun dışında seramikten "Harem" adını koyduğum çay bardağı üzerinde çalışıyorum. Clone'un plastik versiyonu üzerinde çalışıyorum. Fes Avizenin versiyonları olacak, e-satış portalı hazırlığındayım. İnternetten tasarımlarım satın alınabilecek.

"Harem" koleksiyonu nasıl çıktı? Çok orjinal bir fikir.
"Harem" beş adetten oluşuyor. Her biri farklı renklerde seramik çay bardağı. Kadın figürünün en yakıştığını düşüğündüğüm nesne, ince belli tabiri buradan gelir. Bende bundan yola çıkarak harem kadınlarından esinlendim. Haremde bulunan hanımlar Türklerin tabirinde olduğu gibi etine dolgun oldukları için tasarımlarımda geniş çalıştım. Şimdi bunun cam versiyonunu yapıyorum.

Tasarımda felsefen nedir?
Geçmişi gelecekle birleştirmek diyebilirim. Kendi kültürümüzle beslenirsek daha akılda kalıcı tasarımlar çıkıyor. Bende tasarımlarımda buna dikkat ediyorum. Hayatımın kurgusunu çözdüm, elime yatkın olanı keşfettim. Tasarım yapmak benim için şiir yazmak gibi kurguladığım şeyler gerçeğe dönüşsün istiyorum. Değişik olanın peşindeyim.
















KENDİSİNE ULAŞMAK İÇİN